ZIPLAYAN ÇEKİRGE…
Çoktandır yazacağım…
Hep başka konular geçti öne…
Hopur hopur hoplayan…
Zıpır zıpır zıplayan…
İş yapıyormuş gibi gözüken…
Yeni gelin gibi süzüken…
Vur patlasın…
Çal oynasın…
Oyna yavrum çekirge…
Diyeceğim ammaaaaa…
Bir türlü yazamadım…
Haydi yavrum çekirge…
Zıpla yavrum çekirge…
Zıplayan çekirge…
Adı, sanı bilinmeyen, bir zat-ı muhteremdi çekirge…
“İstanbul’un ufacık tefecik taşları”…
“Uçuyor da aman martı kuşları” misali…
İstanbul dolaylarından geldi…
Dünya Miras Kenti Safranbolu’muzda…
“…EMİN” oldu…
Ufacık tefecik…
Ufacık tefecik ammaaaaa…
Kendini yetiştirmiş…
Tezgahtan iyi geçmiş….
Rahle-i tedrisatta epeyce diz çürütmüş…
İçi dolu turşucuk…
Moru al…
Karayı ak…
Turuncuyu anında yeşil yapma becerisine sahip…
Kendince kıvrak…
Oynak mı oynak…
Fotörden tavşan çıkartan…
“Kuğu gölü” balesinde…
“Saraydan kız kaçırıp”…
“Fındık kıran”…
Bale yeteneğine sahip mi değil mi pek belli olmayan?…
Hopur hopur hoplayan…
Zıpır zıpır zıplayan…
Zıplayan bir çekirge…
Her konuya “vakıf”…
Her ortamda “maydanoz”…
Ammaaaaaaa…
Geldiği günden bu yana…
Safranbolu ile bir türlü tam kıvamında karışamadı…
Safranbolu’nun meşhur lokumu gibi…
Akıllarda bir türlü tad bırakamadı…
Hep ayrıştı…
Hep ayrıştırdı…
Safranbolu’yla hem hal olamadı…
Dünya Miras Kenti Safranbolu’da…
Sanki hep “UZAYLI UFO” gibi kaldı…
“UFO” görünümlü…
Zıplayan çekirge…
“Yandaşlar” yarattı…
“Sırdaşlar” yarattı…
Amma velakin…
Safranboluluk bilinciyle…
Dünya Kenti Safranbolu’da…
Dünyanın Safranbolu’sunu yaratamadı…
Yerel gazetelerden birisi…
Atmış başlığı dokuz sütuna manşet…
“Festivalimiz başladı” demiş…
“İNTERNATİONAL”…
“GOLDEN SAFRON”…
“DOCUMENTARY”…
“FİLM FESTİVAL”…
Peh peh peh peh…
İsme bak isme…
Muhteşemliğe bak muhteşemliğe…
“ULUSLAR ARASI ALTIN SAFRAN BELGESEL FİLM FESTİVALİ”…
Kaçıncı?…
On ikinci…
On bir tane yapılmış…
Bu on ikinci…
İki gıygıdı…
Üç vıyvıdı…
Oldu sana festival…
Veeeee…
Zıplayan çekirge…
Bilmem nerden?…
Bilmem nereye?…
Kortej yürüyüşü yapılmış…
Yeni mebbuslar…
Tazecik tazecik…
Devlet erkanı…
Ciddi ciddi…
Hem de çok ciddi…
En önde de “MEHTERAN”…
Başlarında “ÇORBACI BAŞI”…
Ardında mehter takımı…
Gıygıdı da gıygıdı…
Gıygıdı da gıygıdı…
“NESLİN DEDEN CEDDİN BABAN”…
“HEP KAHRAMAN…………”…
Sonuna ne koyacağız?…
“TÜRK MİLLETİ”…
Dersek…
“APO gardaşa ve onun örgütü PKK” ya çok ayıp olur…
Ayıp olur mu?…
Olur olur…
TÜRK MİLLETİ YOK…
TÜRK MİLLETİ YOK…
UNUTUN BUNU ARTIK…
BUNDAN BÖYLE TÜRK MİLLETİ YOK…
HELE BİR DE “İLERİ DEMOKRASİ” DOĞRULTUSUNDA…
ŞU “VESAYET ANAYASASI” DA DEĞİŞTİRİLİRSE…
“TÜRK” DİYE BİR KELİME LÜGATLARDA BİLE OLMAYACAK…
OLMAYACAK DA NE OLACAK?…
GIYGIDI DA…
GIYGIDI…
“HEP KAHRAMAN KÜRT MİLLETİ” Mİ DENECEK YANİ?…
ONU BİLEMEM…
SİLİVRİ MAPUS DAMINA TIKILI VAZİYETTE YATAN…
BU VATANIN DAĞLARINA, YÜREĞİNİ KOYMUŞ GENERALLER BİLECEK DEĞİL YA?…
BİLSE BİLSE…
O NU ARTIK “APO GARDAŞ” VE ONUNLA ÇOK SAMİMİ OLAN “ARKADAŞLAR” BİLİR…
BUGÜNE KADAR OLDUĞU GİBİ…
BUNDAN BÖYLE DE…
O NE DERSE O OLACAK…
VAZİYET ÖYLE GÖZÜKÜYOR…
Her neyse…
Biz yine dönelim festivale…
“MİLLİ MİSAK” meydanında ateş yakılıp festival başlatıldı…
Başlatıldı da…
Halk yok, halk…
Halk, bu işin hiçbir yerinde yok…
Sadece İbrahim ERKAL konserinde…
Vur patlasın çal oynasın…
Gıygıdı da gıygıdı…
Zıpla yavrum çekirge…
Zıplayan çekirge…
Hep merak etmişimdir…
Bu festivalle birlikte tam on iki festival yapılmış…
RAHMETLİ SÜHA ARIN’IN “SAFRANBOLU’DA ZAMAN” BELGESEL FİLMİNİN DIŞINDA…
İkinci bir film hatırlayanınız var mı acaba?…
Bu belgesel filmler ne yapılıyor?…
Arşivlenip, turşuları mı kuruluyor?…
Karabük’te üç tane yerel televizyon var…
Festival için hazırlanan belgesel filmler…
Niçin bu yerel televizyonlarda halkın beğenisine sunulmuyor?…
Halk, seçici jüri olarak niçin görev yapmıyor?…
Niçin bu filmler halkımıza gösterilmiyor da?…
“Kapalı kapılar ardında Washington Portakalı” durumları yaratılıyor…
Niçin?…
Bugüne kadar bilmem kaç tane ödül almış belgesel film var…
Bunlara niçin bir işlev kazandırılmamış?…
Kazandırılmıyor?…
Kazandırılamıyor?…
Sadece…
Gıygıdı da…
Gıygıdı…
Hopla yavrum çekirge…
Zıpla yavrum çekirge…
Zıplayan çekirge…
Safranbolu’ya turistler geliyor…
Almanya’dan, Fransa’dan, İngiltere’den, Yunanistan’dan…
Bilhassa Japonya’dan…
Bilmem kaç bin turist…
Daha da gelecekler de…
Safranbolu ve yöremizi yeteri katar tanıtamamışız herhalde…
Bugüne kadar ödül almış ödüllü belgesel filmler…
Niçin İngilizce’ye, Fransızca’ya, Almanca’ya, Yunanca’ya…
Bilhassa Japonca’ya çevrilerek…
Dublaj yapılıp…
Dizi belgeseller olarak gösterime sunulur hale getirilmiyor?…
O memleketlerin ulusal televizyon kanallarında…
O uluslara seyrettirilip…
Safranbolu’nun reklamı yapılmıyor…
Neden?…
Konu Japon Büyükelçisine götürülse…
Sayın Büyükelçi olayı havada kapar…
Ammaaaaa…
Nerede biz de o feraset?…
Japonya’da bir fuara, Safranbolu evi göndermiştik bir zamanlar…
Kötü mü oldu?…
Ödüllü belgesel filmler gönderilip…
O ülkelerin ulusal kanallarında yayınlansa…
Kötü mü olur?…
Uluslar arası belgesel kanallarında bila ücret yayınlatabilsek…
Bitiniz mi eksilir?…
Sonuç?…
Gıygıdı gıygıdı…
Vur patlasın, çal oynasın…
Zıpla yavrum çekirge…
On ikinci Altın Safran Belgesel Film Festivali…
Böylelikle, bu sene de hoplaya, zıplaya bitti…
Seneye Allah (c.c.) kerim…
Şimdi bağ bozumu…
Hasat zamanı…
Vesaire vesaire festivallerine kanat açarız…
“Aç kapıyı ben geldimden” başlar…
“Misketten” çıkarız…
Kol açıp oynar…
Coşar da coşarız…
Vur patlasın, çal oynasın…
Zıpla yavrum çekirge…
Zıplayan çekirge…
Zıplayan çekirge veeeeeeee…
Langur lungur…
Cangur cungur…
Hangur hungur işler…
Sanki…
İnsanlarımızı morfinleyip, şişler…
Gibi…
Dedik ya…
“UFO” görünümlü…
“ZIPLAYAN ÇEKİRGE” diye…
S 600 Mercedes görünümlü…
“HACI MURAT 124 SERÇEDES” misali…
Zıplayan çekirge…
Saygılarımla…
Cep: 0 505 522 67 25