NERDE KALMIŞTIK…?
ALPARSLAN BAŞEĞMEZ
“KEFEN” GİYDİRİCİLERE…
“CÜBBE” GİYDİRİCİLER…
Yerel televizyonları izliyorum…
İzlerken…
Hem gülüyorum…
Hem de acı içinde, Karabük için dertleniyorum…
Gülüyorum…
Çünkü…
Televizyonlarda seyrettiklerimin bir sürüsünün geçmişlerini biliyorum…
Kendilerini anlatanları izlerken…
Anlattıklarının gizemindeki…
Gizlediklerini…
Allayıp, pullayıp “Belgesel”leştirdiklerini…
Nasıl da sunumlayarak yüceleştirdiklerini…
Hayretle gözlüyorum…
Hey gidi Karabük Tarihi hey…
Hey gidi Demir Çelik tarihi hey…
Neler gördüm…???????
Neler yaşadım…??????
Şeytan’a uydurup…
Katakulliye getirdikleri…
“Mahpus Damları”na tıkılanlarla…
Tıkındıkları “Dünyalık”larının hırsı ile…
“Adaletin Pençesi”ne yakalanıp…
“Mahpushanaya” atılanları…
Gözümün önüne getiriyorum…
Ondan sonra da…
“Kanatsız İyilik Melaikesi”görünümleri ile…
“Sütten Çıkmış Ak Kaşık” rolünü oynamaya kalkanlara katıla katıla gülüyorum…
Hele bu sunumların birinde iki sahne var ki sormayın gitsin…
Şimdilerde…
Korumasız ve zırhlı arabasız…
“Def-i Hacet”e dahi gidemeyenlerin…
10-12 yaşlarında iken…
Safranbolu Pazarı’nda…
Boylu poslu, iri kıyım, cepkenli mepkenli, babayiğit bir adama posta koyup…
Dereye döktüğü şeftalileri için…
“Git dereden bedavaya topla, al” demesiyle…
Aynı yaşlarda…
Yenişehir Pazar Pazarı’na annesiyle beraber, meyva, sebze satmaya giderlerken,
Ve Yenişehir’deki “Kübana” lojmanlarının önünden geçerlerken…
“Ana bu evlerde kimler oturuyor”…?
“Oğlum o evlerde fabrikanın büyük adamları oturuyor”…
“Ana ben de büyüdüğüm de büyük adam olacam, o fabrikayı alacam, bu evlerde ben de oturacam” öngörülerini o yaşta söyleyebilenlere, ibretle bakıyor…
Komedi mi desem…???????
Dram mı desem…?????????
Yoksa…
Traji komik mi desem…??????????????
İşte o zaviyeden izliyorum…
Ulu Allah (c.c) konuşturmuş değil mi…??????????????
Hey gidi Yalım Erez hey…
Hey hey de hey hey…
Hey hey de hey heeeeeeeeeyy…
Yalım Erez heeeeeeeeeeeeeeyy…
Biz Karabük Demir Çelik tarihini biliyoruz…
Başından sonuna kadar…
En ince ayrıntısına kadar…
Kimin ne olduğunu…????????????????????????
Neyin nesi…?????????????
“Kimin fesi” olduğunu…??????????????
Bugün, yapılan “Özgeçmiş Belgeselleri”nde…
“Hikâye” tellendirenlere karşın…
Kimlerin, kendi “Sınıflarına” yaptıkları hainliklerle…???????
Kimlerin gözü dönmüş kuzguniliklerle…???????????????????
Kimlerin satın alınmışlıklarla…???????????????????????????
Demir Çelik’i…
2000 yılından sonra…
“Hikâye Tellendiricileri” ne teslim ettiklerini, bizzat içinde yaşadığım için, ben biliyorum…
Recai BAŞKAN’ın nasıl katakulliye getirilip, darbelenerek “Alaşağı”edildiğinin…
Hangi işbirlikçilerin bu hainlikleri yaptıklarının da…????????
Yaşanılan süreçteki canlı şahidiyim…
Bugün bile…
Hala…
Aynı hainliklerin “Başka” versiyonları…
Aynı hainler tarafından aynen devam ettirilmek isteniyor…
Hey gidi “Hainler” hey…
“Kötü niyetle iyi murada erişilmez”…
Bunu eyi belleyin…
Bugün…
Kendisini Zeytinyağına benzetip…
Garışuk guruşuk…
Ne idüğü belirsiz sıvı yağ gibi…
Suyun üstünde durdurmaya çalışanlar…
Hainlikleriyle, suyu bulandırmaya çalışsalarda…
Onları herkes tanıyor…
Veeeeeeeee…
Kıymet-i Harbiyelerinin sıfır bile olmadığını biliyor…
Çünkü sıfır bir irtifadır…
Onlar…
Yani kendi “Sınıflarına” ihanet etmiş olan hainler…
Sıfır irtifasına layık olamayacak kadar çukurlar…
Sadece iftira ve “DÜM MERKEZLİĞİ” ile işlerin eskisi gibi yürüyebileceğini sanıyorlar…
Her neyse…
Hiç bir hain, “Çukurluk”yapmaya devam ederek, hainliklerini sürdürmeye yeltenmesin…
Balyoz tepelerine ne zaman iner…
Pörtlek gözlü yeşil kurbağa gibi, nasıl orta yerde, kala kalırlar onu bilemem…???????????
Amma…
Göreceksiniz…
Ulu Allah (c.c) “Kendi Sınıflarına” ihanet etmiş olan o hainlere, asla fırsat vermeyecektir…
Gelelim biz yine esas meselemize…
Hoca Burhanettin yanlış yaptın…
Çoooook büyük bir yanlış yaptın…
Biz, senden, Karabük için çok umutluyduk amma…
Umudumuzu bir çırpıda budadın…
Şöyle bir soru sormak lazım…
Acaba kanuni kolaylıklar sağlanıp…
Yapılacak okul yatırımlarında…
Harcanan paralar…
Direk Gelir Vergisinden düşülmeseydi…
Bu yatırımlar…
“Hikaye Tellendiriciler” tarafından yapılır mıydı…??????????
Ekmek aldırmak için telefon edildiğinde dahi…
Telefon parasının…
Ekmeğin maliyetini artırdığını düşünebilecek olan bir zihniyet…
Üniversiteye, cebinden para harcayıp bina, yaptırır mıydı…??
Hey gidi Hoca Burhanettin hey…
Hiç düşündün mü…??????
O binaların maliyeti nedir…????????????????
O binaların “Fatura maliyeti” nedir…????????????????????
O binaların devlete maliyeti nedir…?????????????????????
307 ARSLAN’a “Kefen Giydirenler’e…
“Cübbe” giydirmek sana ne kazandırdı…?????????????????
O ARSLANLAR’dan bir kısmı öldü…
O ARSLANLAR’ın bir kısmı sakat kaldı…
Birçoğu da caddelerde, sokaklarda dar naçar…
Bugün çektikleri sıkıntı ve eziyetlerden dolayı…
Patlamaya hazır birer başıboş mayın gibi…
Dolaşıyorlar…
Allah (c.c.) yardımcıları mutlaka olacaktır…
Gözünü…
Bitmek tükenmek bilmeyen para hırsı bürümüş olan…
Veeeeeeee…
Kendi “Sınıfına ihanet eden hainler”in…
Kalleşlikleri ve hainlikleriyle…
Şu andaki bu servetlere ulaşanlara…
Yeni payeler kazandırmanın mantığı ne ola ki…????????????
Bir doktor vardı bir zamanlar…
“Aslan Terbiyecisi”…
Dr. Osman KILAVUZ…
Hani Aslanları terbiye ederken…
Çakkalları da terbiye etmeye kalktığı için, sırttan atılmak ve satılmak mecburiyetinde kalınan…
Dr. Osman KILAVUZ…
Osman KILAVUZ hakiki doktordu…
Öyle birileri gibi “CÜBBE”yi giyip…
SANAL ÂLEM de doktor yapılanlardan değildi…
İngiltere’nin Birmingam Üniversitesinde tez hazırlayıp doktorasını vermiş…
Tüm geçmişinde “Devlet Terbiyesi” ile yetişmiş bir adamdı…
Aynen…
Her zaman saygı ile andığım…
Kuruluşun 1995’ten sonraki ilk Genel Müdürü Sayın Esat ÖZALP Beyefendi gibi…
Ciddi bir adamdı…
Hoca Burhanettin…
“CÜBBE”yi giydirdin…
Sanal âleme bir SANAL doktor kazandırdın…
İşin garip tarafı…
Bu sanal doktor…
Ya gitti…
Ya da çok yakında…
“Abbas yolcu”…
Gidecek…
Sanal doktor makina mühendisi…
Zaten sanal doktorluğu almasa…
Eksik kalırdı…
Şimdi eksiği, gediği kapattı…
Makina mühendisi sanal doktor oldu…
Pekiiiiiiiiiiiiiiiiii…
Tezi ne…??????????????????
Tezi ne…??????????????????
Teziiiiiiiiiiiiiiiii…??????????????????
Hiç düşünüldü mü…??????????
Verdiği tezi ne…?????????????
Başkalarının plan ve projelerine konmak mı…????????????
Haksız ve hukuksuz bir şekilde garip gurebayı…
Fakir fukarayı…
Kapını önüne koymak mı…?????????????????????
Bunu ben demiyorum…
Hoca Burhanettin…
Yüce Yargı diyor…
Yoksaaaaaaaaaa…
“KUMDAN, ÇAKILDAN” tez hazırlayıp, birden bire bir kaç şirkete ortak olmak mı…?????????????????
Yoksa…
Telefon rehberinde kayıtlı olan bazı masumların “Rüyasını” görüp, kendi “hayrına” yormaya kalkmak mı…?????????????
Hey gidi Hoca Burhanettin hey…
“KEFEN” GİYDİRİCİLERE…
“CÜBBE” GİYDİRİCİLER…
Tarih önünde sorumludur…
Ve bu sorumluluk…
Çooooooooooooooooook büyük bir vebaldir…
Şimdilik bu kadar…
Saygılarımla
Cep No: 0 505 522 67 25