En İyi Erkek Oyuncu ödülünü Diriliş filmindeki oyunculuğuyla Leonardo DiCaprio kazanırken, En İyi Film Ödülünü ise Spotlight kazandı.
Konusu itibariyle iletişim fakültelerinde ders olarak okutulması gereken, “çatır çatır gazetecilik böyle yapılır” dedirten filmin Oscar alması Türkiye açısından ilginç bir döneme denk geldi.
Can Dündar ve Erdem Gün’ün başına gelenleri, içeride tutuklu bulunan 32 gazeteciyi biliyorsunuz.
Kimisi dizi senaryosundan, kimisi Adalet Bakanı’nın “Türkiye balyoz, ergenekon gibi darbe girişimlerine sahne oldu” dediği olayları deşifre ettiği için cezaevinde olan gazeteciler var.
İşte 88. Oscar ödül töreninde “En İyi Film” ödülünü alan Spotlight filmiTürkiye‘deki gündemi göz önünde bulundurursak ilginç bir döneme denk geldi.
Türkiye‘de gazetecilik yapmanın, iktidarı eleştirmenin “suç haline” geldiği ve hatta “darbe” ile eşdeğer tutulduğu bir ortamda gerçek bir hikayeden uyarlanan, Boston Globe gazetesi yazarlarının yaptığı gerçek bir gazetecilik olayını anlatıyor.
Sineme Yazarı Turgut Aslan, “bir gazetecilik filmi” olan Spotlight’ı şöyle anlattı:
“Ülkemizde gazeteciliğin geldiği nokta malum. Bu durumda araştırmacı gazetecilik, muhalif gazetecilik ya da sadece gazetecilik diyelim, çünkü gelinen noktada artık gazetecilik yapılmasının zorlaştığı bir süreçteyiz.
Bu filmi her gazetecilik okulu öğrencisinin izlemesi gerektiğini düşünüyorum.
Bu film bir gerçeklikten ortaya çıkıyor. Eski bir tarih de değil. 2003 yılında Boston Globe Gazetesindeki Spotlight ekibi bir haberin nasıl peşine düşüleceğini, onu araştırıp, gerçeğin nasıl ortaya çıkartılacağını anlatıyor. Spotlight en iyi filmi ödülünü kesinlikle hakediyor.”
İŞTE SPOTLİGHT FİLMİNİN KONUSU
Gerçek bir hikayeden uyarlanan Spotlight, taciz olayıyla gündeme gelen bir kilisenin kendini aklamaya çalışmasını ve bu tacizi aydınlatmaya çalışan Boston Globe gazetesi yazarlarını konu alıyor.
Gazetenin yazarlarından oluşan “Spotlight” takımı, Katolik Kilisesi’ndeki taciz iddilarıyla ilgili eski defterleri deşer. Bir senelik araştırmaları sonucunda, Boston’ın üst düzey dini, yasal ve idari birliğine ait on yıllarca gizlenen gerçeklere parmak basılır.
Yeni atanan genel yayın yönetmeni Marty Baron 2001 yazında Globe’un başına geçmek üzere Miami’den geldiğinde, ayağının tozuyla Spotlight ekibini, 30 yıl boyunca düzinelerce çocuğa cinsel istismarda bulunmakla suçlanan yerel bir rahip hakkındaki bir makaleyi takip etmekle görevlendirir.
Boston’da Katolik Kilisesi’ni hedef almanın çok büyük yankı uyandıracağını bilen Spotlight editörü Walter “Robby” Robinson, muhabirler Sacha Pfeiffer (Rachel McAdams) ve Michael Rezendes ve araştırmacı Matt Carroll davaya daha derinlemesine dalmaya karar verirler. Başrollerini Mark Ruffalo, Michael Keaton, Rachel McAdams, Liev Schreiber, John Slattery, Stanley Tucci, Brian d’Arcy James ve Billy Crudup’ın paylaştığı filmi Tom McCarthy ve Josh Singer kaleme aldı.