SUS-MA-YA-CA-ĞIZ
Karabük Derin Haber olarak çıktığımız yolda, vatan, millet sevgisi, toplum ve halk yararını ön planda tutarak yayın hayatımızı sürdürüyoruz. Yaptığmız etkili, derin, doğru ve özel haberler ciddi ses getirmeye devam ediyor. Ancak birilerinin ayağına, nasırına mı bastık bilemiyoruz ama sağdan soldan baskı yapmaya çalışanlarda ortalığa çıkmaya başladı.
Yılların getirdiği eş ve dostluklarımız kanalı ile, tanıdıklarımız kanalı ile, FFP Dış Ticaret Danışmanlık firmamızın ticari ilişkileri kanalı ile birileri üzerimize gelme gayreti içerisine girdiler.
Ramazan ayı dedik, mübarek günün hatırı dedik, bir süredir gerek haberlerimize, gerekse yorumlarımıza daha fazla dikkat etmeye çalıştık. Kendimizi frenlemeye çalışıyoruz. Ancak birilerinin Ramazan ayının hörmetini bile bir kenara bırakıp, mübarek iftar sofralarını bile kullanmaya, acaba bu fırsattan ne çıkarabilirim gayreti içine girdileri kulaklarımıza gelmeye başladı. AÇMAYALIM AĞZIMIZI MÜBAREK RAMAZAN’DA DEDİK ama rahat bırakmadınız.
Size verilen yetkileri yasalar ve toplum yararına kullanın dedik, HATA mı ettik?
Tüyü bitmemiş yetimin hakkı var dedik, YANLIŞ mı söyledik?
Karabük’ün çocuklarına sahip çıkın dedik HATA mı ettik?
Bazı Geniş insan kesimlerini ilgilendiren yerlerdeki üst düzey yöneticiler adil davransın, hakkaniyet ile çalışsın, haksızlık etmesin, ezmesin, üzmesin dedik YANLIŞ’ mı söyledik?
Üç Beş lira reklam, ilan,abonelik vs için ne inandığımız doğrulardan, ne toplum yararından, ne kişiliğimizden VAZGEÇMEYİZ dedik HATA mı ettik?
Nalıncı keseri gibi Rab bana, Rab bana demeyin, hem sana, hem bana deyin, paylaşın, bir kaç kişi değil herkes mutlu olsun dedik HATA mı ettik?
Bazı Geniş kesimleri ilgilendiren yerlerde yönetim yanlışlıkları var dedik YALAN mı söyledik?
Kefenin cebi yok, Uyanın, Kendinize Gelin, Allah’ın adaleti var, dedik YANLIŞ mı söyledik?
Aslında yazacak çok şeyler var. Bu yazıları çok daha net ve keskin yazabiliriz. Ama hem terbiyemiz, hem yasalardan kaynaklanan zorunluluklar nedeniyle böyle bir lisanı seçtik.Avrupa’daki, Amerika’daki düşünce ve basın hürriyeti biz de olsa neler olabiliceğini siz düşünün. Emin olun Kimin ne yaptğını, geçmişte neler yaptıklarını, kimin kime ne söylediğini, ne konuştuğunu, hepsini biliyoruz. Dostluklarımız arasına sokmaya çalıştığınız nifakları biliyoruz.
Bu güne kadar yazdıklarımızdan çok daha fazlası masamızda bekliyor. Tahmin bile edemediğiniz bilgiler bizlere akıyor. Elbette ki doğruluğu kesinleştiğinde,yasal zemini oluştuğunda, yeri ve zamanı geldiğinde bir bir bunları da ortaya koyacağız.
EKOMONİK ambargo ile SUSTURAMAZSINIZ.
DOSTLARIMIZA baskı yaparak SUSTURAMAZSINIZ.
Rahmetli Özal’ın dediği gibi ALLAH’ın verdiği bir can var, onu da ancak O isterse alır. Dostlarımızın ısrar ile DİKKAT ET sözlerine karşılık dediğimiz gibi, KENDİMİZE inancımız var, devletimizin YARGI’sı, EMNİYET’i var. Elbet er yada geç terazinin kefesinde tartılırsınız.
BİR ler, İKİ oldu, ÜÇ oldu. DÖRT oldu, Çoğalıp gidiyor. SUSTURABİLDİNİZ mi?
Ne taktikler denediniz? Oldu mu?
Bir kaç ÖRNEK mi istiyorsunuz?
Alparslan Başeğmez’i susturabildiniz mi?
Ergün Başkaya’yı susturabildiniz mi?
Semih Gülen’i susturabildiniz mi?
İsmail Akça’yı susturabildiniz mi?
Halkın Cengaveri Murat Orhan, Susturulabildi mi?
Emin olun eleştirdiğimiz kadar, var ise yaptığımız doğrular bunları da ellerimiz patlayana kadar alkışlamaya hazırız. Sütunlarımıza yansıtmaya hazırız.
Keşke bulunduğunuz sarmal dan kurtulup insanların ne dediklerine bir kulak verebilseniz. Baskılar yüzünden açık tepkilerini ortaya koyamayan insanların bizlere neler söylediklerini duyabilseniz.
EL İNSAFFFF
Eğer bir gramlık bile inancınız var ise, bu mübarek günlerde ellerinizi semaya bir saniye her şeyi bir kenara bırakarak açın. Yüce Yaradanımız Allah’ın, Peygamberimizin neler emrettiklerini hatırlayın. Çok şeyler söylemek istiyorum ama, benim inancım, mübarek günlerde olsun SUS diyor. Zaten ondan keyrisi de bizi SUSTURAMAZ.
EL İNSAFFFFF