NERDE KALMIŞTIK…?
ALPARSLAN BAŞEĞMEZ
“ERMENİ”YE…
NE OLDU…
LÜTFEN…
BU YAZIMI İYİ OKUYUN…
ÇOK İYİ OKUYUN…
HEM DE BİRKAÇ KERE…
DURA, DURA…
SOLUKLANA…
SOLUKLANA OKUYUN…
ÇÜNKÜ…
MAZLUMUN AHINI ALAN “BAZI ERMENİ”LERİN…
BAĞIRA, BAĞIRA…
CAN VERECEKLERİ GÜNLER…
HERHALDE…
YAKINLAŞTI İNŞALLAH…
DUAMIZ…
“GÜNAH TORBALARININ”…
HEMENCECİK…
ANİDEN…
BİRDEN BİRE ÖLMEMELERİ…
EN BÜYÜK ARZUMUZ…
ACI ÇEKE, ÇEKE…
FERYAT EDE, EDE CAN VERMELERİ…
ULU ALLAH(C.C) HER ŞEYE KADİRDİR…
RABBİM…
ONU DA BİZE GÖSTERECEK…
İNŞALLAH…
“Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste”…
Bu bir atasözüdür ve boşuna söylenmemiştir…
Her kes bunu iyi bellesin…
Aheste, aheste…
Ulu Allah (c.c) nasıl hıncımızı ve ahımızı alacak…
Her kes yakında bunu görecek…
ULU ALLAH’ a (c.c)…
İnancımız tam…
Değil mi…?
Amennaaaaaaa…
Kur-an dini İslam a inanan her kes…
Tabi ki Amentü’ye de inanır…
Hem de galu beladan beri…
Ulu Allah’ın (c.c)…
Varlığına…
Yüceliğine…
Adaletine…
Hükmüne…
Rahmetine…
“EL MÜ’MİN” ismi şerifine…
“EL MÜHEYMİN”…
“EL CABBAR”…
“EL MÜTEKEBBİR”…
“EL KAHHAR”…
“EL KABİD”…
“EL HAFIZ”
“EL MUZİLL”…
“EL HAKEM”…
“EL ADL”…
“EŞ ŞEKÜR”…
“EL HASİB”…
“EL MÜCİB”…
“EL VACİD”…
“EL KADİR”…
“EL MUKTEDİR”…
“EL MÜNTEKİM”…
“MALİKÜL MÜLK”…
“ED DARR”…
“EL HADİ”…
“ES SABUR”…
İsmi Şerifleriyle…
Esma-ül Hüsna’da ki…
Diğer isimlerine…
İnanmayanımız var mıdır ki…?
Ben inanmış…
İman getirmişim…
Başkasını bilmem…
Bildiğim tek şey vardır…
“SABIR”…
Şöyle…
Sağınıza solunuza bir bakın hele…
Ne göreceksiniz…?
Ne feryatlar dinleyeceksiniz…
Ne inlemeler duyacak…
Nelere şahit olacaksınız…?
Bakın bakın…
Dinleyin…
Duyun…
Hiç rast geldiniz mi…?
Hiç yürek paralayan inlemeleri…
Duydunuz mu…?
Hiç mazlumun…
Güçsüzün…
Fakirin…
Fukaranın…
Parasız…
Pulsuz…
Garip gurabanın…
Bu soğuk kış gecelerinde…
Aç susuz…
Kaldığına…
Şahit oldunuz mu…?
Olamazsınız…
Kulaklarınız tıkalıysa…
Feryat duyulmaz…
Ekmeği bütün…
Tuzu kuru olanların…
Acze düşürülmüşlerin “Feryatlarını”…
Işığı yanmayan…
Sobası tutuşmayan…
Evlerdeki…
Sessiz yığınların ve…
Tehdit altında ki garibanların…
Izdıraplarını duyması…
Mümkün değildir…
Hele hele…
Yürekler bencilse…
Bu hallere düşen yiğitleri…
“Bu hallere düşürenleri”…
Bilmesi…
Görmesi…
Lanetlemesi de…
Asla imkân dâhilinde değildir…
Toplumda…
Geçmişten günümüze…
Bunca serveti…
Nasıl kazandığı hiç belli olmayan…
Para gücünden dolayı da…
Günümüz de…
Saygı duyulan…
Bazı “ERMENİ”lerin…
Yeterince…
Tanınması…
Bilinmesi de…
Mümkün değildir…
O “ERMENİ”ler…
Acımasızdır…
O “ERMENİ”ler…
Kalleştir…
O “ERMENİ”ler…
Menfaatleri için…
Şeytan’ı bile kandırırlar…
Hani derler ya…
“Şeytana papucunu ters giydirir” diye…
Aynen öğle…
Ermeni ırkı ile…
Tabiî ki sorunumuz var…
Babam…
Cennet mekân Recep Çavuş…
1920 – 21 Ermeni mezaliminde…
Serhat şehrimiz Kars’a ilk giren askerlerden biriymiş ve ben…
Ermeni’lerin yaptıkları zulümleri…
Rahmetli Babamdan dinleye, dinleye büyümüş bir adamım…
Ancak…
Bazı “ERMENİ” ler den kastımız…
O Ermeniler değil tabi ki…
Bu Ermeniler…
Yöremizde ki bazı “ERMENİ” ler…
İnsafsız…
Merhametsiz…
Sadece para kazanmayı seven…
Dini…
İmanı…
Allah’ı…
Kitabı para olan…
Kuzguniler…
Güzünü…
Para hırsı bürümüş…
Bazı “KALLEŞ KAHPE” ler…
Bu gün…
Yetimler ağlıyorsa…
Bir sürü insan sokakta işsiz güçsüz dolaşıyorsa…
Ev de tencereler dert kaynatıyorsa…
Babalar evlatlarının sorularından…
İşi olan işinden…
Aşı olan aşından…
İcraya düşmüş olan…
Eşinden…
Korkuyor ve utanıyorsa…
Veeeeeeeee…
Hala keser…
“ERMENİ” lere doğru…
Yontuyorsa…
Ve “ERMENİ” ler…
Hala…
Çalıp…
Çırpıp…
Yutuyorsa…
Ulu rabbim…
Hiç kimseye…
“Döke saça yoğurt yedirtmez”…
Günü…
Saati…
Vakti geldi mi…?
“DUR” der…
“DUR SENİN İŞİN BURAYA KADAR” diye söyler ve hükmünü verir…
Şu…
“Tüyü bitmemiş yetim” var ya…
“Tüyü bitmemiş yetim”…
İşte o çok önemlidir…
O nun ahı kimsede kalmaz…
Aslaaaaaaaaaa…
Ben çok geberen gördüm…
Ankara…
İstanbul…
İzmir yollarında…
Etleri, arabaların tenekelerinden cımbızla toplanan…
Tüyü bitmemiş yetimin hakkını gasp ettiğinden dolayı…
Trafik canavarına…
Ruhunu teslim eden gördüm…
Trafik canavarı mı…?
Yoksa…
Ulu Allah(c.) ın son hükmü mü…?
İşte bu çok iyi düşünmeli…
Ne yazık ki…
Bazılarının da…
Suçsuz günahsız…
Aile efradı kurban oldu…
İşte onlara da çok üzüldüm…
İnsanların zor durumundan faydalanarak…
“Alkol müptelalarının”
Elinde avucunda ne varsa toplayacaksın…
“Paraya sıkışmış olanların”…
Eline avucuna üç kuruş beş kuruş fazla vererek…
Adamlara…
Yessir muamelesi yapacak…???????
Sonra da…
Sepet havası çalacaksın…
Buna ne denir biliyor musunuz…?_
Buna bizim memleket de “KAHPELİK” Denir…
Yanan lambaların söndürüldüğü…
Damlayan çeşmelerin…
Sıkıca kapatıldığı…
Bir cıvatanın bile…
Yerden alınıp…
Kullanıma sunulduğu…
Birlik beraberlik içinde olan…
Yüreklerin…
Gururla…
İnançla…
Hep beraber attığı bir ortamda…
Durup dururken…
Maraza çıkartarak…
Gerede’nin dağlarında…
Pazarlıkları asla kabul etmeyen “YİĞİTLERİN”…
Bir yıl içinde…
Öngörülen ve yapılan planlarla…
Altını oyduracaksın…
Fitneyle…
Dalavere…
Katakulli ve…
Kahpelikle…
“EŞŞEĞİ KAYBETTİRİP SONRA TEKRAR BULDURACAK”…
En sonunda da…
“ÖLMÜŞ EŞŞEK” parasına…
Diğer “YAMYAMLAR” la beraber…
“MAL”ın sahipliğine soyunacaksın…
Ulu Allah(c.c) bunu kabul eder mi…?
Yaptığın bunca zulmü affeder mi…?
Asla affetmez…
Ne kadar secdeye koyarsan koy başını…
Ne kadar Hacca gidersen git…
Aldığın ah ile bedduaların ve…
Çaldıklarının ceremesini mutlaka çekeceksin…
Veeeeeeee…
Bağıra bağıra…
CAN VERECEKSİN…
Can vereceksin…
Vereceksin de…
Ayağında ki…
Pis çoraplarınla bile gömülemeyeceksin…
Topu topu…
Dokuz metre kaput bezi…
Yeterde artar bile…
O da nasip olursa…
Pekiiiiiii…
Bu kadar serveti neyleyeceksin…?
Akciğerinde ki…
O onulmaz yarayı…
Elinde avucunda ne varsa…
Harcasan…
Asla onartamayacak, düzelttiremeyeceksin…
Ciğerindeki yara…
Önce yavaş yavaş seni bitirecek…
Eriyeceksin…
Eriyeceksin…
Küçücük kalacaksın…
Sonraaaaaa…
Bağıra bağıra…
Yavaş yavaş…
Can vereceksin…
Ondan sonra…
Haydi, yavrum Öğlebeli…
İşte orada mahdumların işi başlıyor…
Şimdi de onlar okusun bu kısmı…
Hikâye bu ya…
Bir adam varmış…
Zengin mi zengin…
Aynen “ERMENİ” gibi…
O da…
Ölümden çok korkarmış…
Bir gün…
Oğullarına demiş ki…
“Evlatlarım ben ölürsem ilk gün bir gece benim mezarıma bir adam koyun, bir gece adam benimle kalsın” …
Oğulları da…
“Yeter ki sen öl baba biz her şeyi yaparız” diye söz vermişler…
İyi mi…?
Zaman gelmiş adam ölmüş…
Oğlanlar bir oduncuyu bulmuşlar…
Biraz para vermişler…
Mevtanın yanında kabire koymuşlar…
Hoca talkımı vermiş çekilmiş…
Çekilir çekilmez…
Münker ve Nekir melekleri…
Koşa koşa gelmişler…
Hesap sorularını sorma hazırlığına başlamışlar…
Tam o sırada oduncuyu görmüşler…
-Sen kimsin hemşerim…?
-Ben oduncu…
-Burada işin ne…?
Oduncu başlamış anlatmaya…
Meleklerden biri demiş ki…
-O adam değil sorgulayacağımız bırak onu…
Öbür melek demiş ki…
-Madem ki bu da gelmiş başta bunu sorgulayalım, öbürü zaten bizim…
Tamam demişler…
Başlamışlar oduncuyu sorgulamaya…
-Ne iş yaparsın hemşerim…?
-Oduncuyum, dağda ormanda odun keserim nafakamı çıkartırım…
-Anlat bakalım nasıl yaparsın ne yaparsın…?
-Benim bir ipim var bir de baltam…
-İpi anlat bakalım, ip ne ipi, nereden aldın, kaç metre. İp İp İp İp…?
Sabah olmuş…
Sorgucular hala ipi sorguluyor…
Oğlanlar sabah olunca gelmişler mezarlığa…
Açıp mezardan adamı çıkartmışlar…
Adam roket gibi fırlamış dışarıya…
-Ne oldu birader ne bu halin, benzin atmış, yüzün bembeyaz…?
-Arkadaşım alın paranızı geriye, ne para ne pul istemem sizden…
-Ne oldu yaaaaa.
-Vallahi ben bir ipin hesabını sabaha kadar veremedim, babanız bunca servetin hesabını nasıl verecek ben bilmiyorum…
Demiş…
Bu hesaplar teker teker verilecek…
Bundan kaçış yok…
SAHİİİİİİİİİİİ…
CİĞERİN DE NE VARMIŞ…?
BİLEN VAR MI…?
“ERMENİ” YE…
NE OLDU…?
Saygılarımla
Cep No: 0 505 522 67 25